MESKENİMİZ-Özgeçmiş
  Hakan YAVUZ
 

12 Eylül 1980 tarihinde Yomra'nın Kıratlı Köyü'nde doğdu. İlkokulu aynı köyde, ortaokul ve liseyi Vakıflar öğrenci yurdunda kalarak, Zehrakitapçıoğlu Ortaokulu ve Affankitapçıoğlu Lisesi'nde yatılı olarak okudu. Yükseköğrenimine Denizli'de Pamukkale Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü'nde devam etti ve bitirdi. Vatani görevini 2004 yılında sırasıyla Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Şırnak Beytüşşebab'da yedek subay olarak yerine getirdikten sonra, 2006 yılında 6 ay süren eğitimin ardından polis memuru oldu. İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 4,5 yıl çalıştıktan sonra Tunceli İli Nazimiye ilçesine kendi isteğiyle tayin edildi. Buradaki görevini ifa ederken 22 Haziran 2011 tarihinde en yüksek mertebe olan "ŞEHİTLİK MERTEBESİ" ile ödüllendirildi ve ölümsüzleşti. Balık tutmak, futbol oynamak ve izlemekten keyif alan sıkı bir Trabzonspor taraftarı olup, bekardı.

E-Posta: hakanpolfiz@hotmail.com

 

 
 ''Şehitlik'  ile İlgili Ayetler:
 
Rahman ve Rahim olan 'ın adıyla

Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz. (Bakara Suresi, 154)
Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah'tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır. (Ali İmran Suresi, 157)
Allah yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın. Hayır, onlar, Rableri Katında diridirler, rızıklanmaktadırlar. (Ali İmran Suresi, 169)
Allah'ın Kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki, onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir. (Ali İmran Suresi, 170)
Onlar, Allah'tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler. (Ali İmran Suresi, 171)
Kim Allah'a ve Resul'e itaat ederse, işte onlar Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (ve doğrulayanlar), şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar? (Nisa Suresi, 69)
Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz. (Nisa Suresi, 74)
De ki: "Siz bizim için iki güzellikten (şehidlik veya zaferden) birinin dışında başkasını mı bekliyorsunuz? Oysa biz de, Allah'ın ya Kendi Katından veya bizim elimizle size bir azap dokunduracağını bekliyoruz. Öyleyse siz bekleyedurun, kuşkusuz biz de sizlerle birlikte bekleyenleriz. (Tevbe Suresi, 52)
Allah yolunda hicret edip öldürülen veya ölenlere gelince muhakkak , Allah onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz , Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır. (Hac Suresi, 58)
Öyleyse, inkar edenlerle (savaş sırasında) karşı karşıya geldiğiniz zaman, hemen boyunlarını vurun; sonunda onları 'iyice bozguna uğratıp zafer kazanınca da' artık (esirler için) bağı sımsıkı tutun. Bundan sonra ya bir lütuf olarak (onları bırakın) veya bir fidye (karşılığı salıverin). Öyle ki savaş ağırlıklarını bıraksın (sona ersin). İşte böyle; eğer Allah dilemiş olsaydı, elbette onlardan intikam alırdı. Ancak (savaş,) sizleri birbirinizle denemesi içindir. Allah yolunda öldürülenlerin ise; kesin olarak ( Allah,) amellerini giderip-boşa çıkarmaz. (MuhammedSuresi,4)
 

 
   








 

www.meskenimiz.com (2008) ©
*Tasarım Mustafa Yavuz* Her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz!
Kişisel